30 Nisan 2014 Çarşamba

KONYADA ŞİVLİLİK

bu gün günlerden Konyada şivlilik
Şivliliği anlatmadan önce şunu belirteyim artık her çocuk gurubunun yanında yetişkin insanlar var .bi yandan seviniyorum çocukları yanlız bırakmadıklarına(şu son olaylardan sonra kimseye güven kalmadı)biryandanda nasıl böyle pis insanlar çoğaldı ona üzülüyorum.
Rabbim hidayet versin inşlh şuy mübarek aylarda
Şivlilik, Regâib Kandili’nin gündüzüdür. İki aşamalı olarak kutlanır. İlk aşama, bir önceki geceyle başlar. Üç aylar, o sene hangi mevsime denk gelmişse, şivliliğin kutlanma şekli de ona göre şekillenir. Soğuk  kış geceleri, bu kutlama için biraz elverişsizdir, ama yine de kutlama muhakkak yapılır. Akşam namazından sonra mahallenin bütün çocukları, gençleri, gelinleri mahalledeki en uygun yere toplanırlar. (Bu yer, bizim çocukluğumuzda genellikle boş arsa ya da tarlalar olurdu, fakat müteahhitlerin ev yapma yarışı bu geleneği parklara kaydırdı.) Bu alanda herkesin toplanma amacı “Fener Alayı” denilen kutlamayı gerçekleştirmektir.


Çocuklar, bakkallardan satın aldıkları, ortasında mum bulunan, kâğıttan yapılmış fenerleriyle gelir, kutlama alanına… Kutlama alanında mahallenin “abi”lerince yapılan hummâlı bir hazırlık, gelenleri beklemektedir. Bu hazırlık, tarlanın ortasına yakılan, kocaman bir ateştir. Ateşin ana malzemesi, eski kamyonlara bir zaman tekerlek vazifesi görmüş olan lâstiklerdir. Bu lâstikler de genellikle sanayi dükkânlarından yürütülmüştür. Ateş biraz kendine gelip, kıvam bulunca mahallenin “abi”leri ateşin üzerinden atlamaya başlar.


Fenerlerini alan çocuklar da bu ateşin etrafında halka kurarlar. Bu arada çocuklarının yanında gelen anneler de komşu kadınlarla doyumsuz bir sohbete dalarlar. Eğlence, gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam eder. Vakit, evlere gitme vaktidir. Ellerinde  fenerleri, evlerine dönen çocukları ertesi günün heyecanı sarar. 
  

Evlere Şenlik: Şivlilik 
Şivlilik günü, bütün evlerde bir hareketlilik yaşanır. Çocuklar, ellerine aldıkları naylon torbalarla kapı kapı gezip şivlilik toplarken, anneler de evde “bişi” denilen, (mayalı hamurun yağda kızartılmasıyla yapılan bir tür hamur işi) kızartmaları hazırlamak için mutfağa girerler. Şivlilik günü gelmeden günler önce çarşılar, pazarlar, marketler, bakkallar hazırlığa başlar. Süpermarketler “şivliliğe özel”  reyonlar hazırlarken, şehrin sâkinlerini de “şivlilikte ne dağıtsak?” telâşı sarar. Günümüzde şivlilik günlerinde genellikle sakız, çikolata, lolipop, kraker, şekerlemeler dağıtılsa da anne-babalarımızın  torbalarını kırık leblebi, gofret, bisküvi, leblebi şekeri, kuru üzüm, peynir şekeri, akîde şekeri doldururmuş.


Şivlilikte evin hanımı gün boyu ayaktadır. Çocuklar grup grup gelirler, evin kapısının önünde durup hep bir ağızdan:
 “–Şivliliiiik” diye bağırırlar, torbalarını açıp beklerler.  
 Ev sahibi, her çocuğun torbasına birer tane şivlilik koyar. Artan zamanda da sabah namazından sonra yağda kızartıp hazırladığı “bişi”leri bir tepsiye dizip, komşulara dağıtır. Müstakil evlerin bulunduğu semtlerde durum böyledir. Apartmanlarda yaşayanlar ise, çocuklar şivlilik günü onlarca katlı apartmanların merdivenlerini çıkıp yorulmasın (!), asansörü meşgul etmesin diye ikramlarını önceden hazırlayıp apartmanın kapıcısına verirler. Kapıcı, gelen çocuklara her dairenin ikramını apartman girişinde dağıtır.  
Konya’da, çağımızı saran  modernleşmeye, globalleşmeye  karşı dimdik ayakta kalarak varlığını sürdüren en güzel geleneklerden biridir, bu şivlilik… Gelir seviyesi ne olursa olsun, toplumun her kesiminden insanın bu geleneği sürdürme çabası da Konya adına mutluluk verici bir hâdisedir.
 Şivliliğe ilişkin her Konyalı’nın bir  hikâyesi vardır. En ilginç hikâyeler de Konyalı olmayıp Konya’da yaşayan, bu gelenekten haberi olmayarak o gün gâfil avlanan insanlara ait olsa gerek…  Kapıda “Şivliliiiiik!” diye bağıran çocuklara uzun uzun bakıp, “Yok çocuklar, ben almayayım.” diyenler, kapıdaki çocuklara “şivlilik” diye mevsim meyvesi verenler çoktur Konya’da… Bunlar da ya gurbetçi üniversite öğrencileridir, ya da tâyinle Konya’ya gelmiş, henüz Konya geleneklerini tanımayan insanlardır. Ama zamanla onlar da şivliliği benimserler.
kaynak:konyahaberler.com

14 Nisan 2014 Pazartesi

BİBERLİ EKMEK HATAY YÖRESİNDEN


merhabalar blogcanlarım biberli ekmeklerim geldiii
hatay,mersin,adana tarafında yapılan bol acılı nefis bişey bunlar

geçelim hemen tarif


HAMUR MALZEMESİ
2,5 su bardağı süt(yarı yarıya suda ekleyebilirsiniz)
1su bardağı sıvı yağ
1paket yaş maya(1yemek kaşığı kuru mayada olabilir)
1tatlı kaşığı tuz
1yemek kaşığı şeker
aldığı kadar un(yumuşak ele çok yapışmayan bir hamur olacak)



ÜST MALZEMESİ:
1 çay bardağı kadar zeytinyağı
2orta boy soğan soğan
1 adet kırmızı biber
1 yemek kaşığı biber salçası
1yemek kaşığı domates salçası
1 tatlı kaşığı nane
1/2 tatlı kaşığı kekik
1 yemek kaşığı acı biber(toz,pul)
HAZIRLANIŞI:
ele yapışmayan yumuşak bir hamur yoğurup dinlenmeye alıyoruz.diğer tarafta minik doğradığımız soğan ve biberleri yakmadan zeytinyağında soteliyoruz.üzerine salçasını ekleyip ben azıcıkta su ekledim ekmeklerin üzerine kolay sürülebilmesi için.ocağı kapatıp baharatlarını ekliyoruz
diğer yanda mayalanan hamurdan yumurta kadar bezeler alıp tepsiye sıralıyoruz.elimizle biraz bastırıp yassıltıyoruz

soğuyan harçtan eşitce üzerlerine yayıp fırına veriyoruz.
çok lezzetli pizza  tadında nefiss pufidik ekmekcikler oluyor .çocuklar ve sunduğum misafirlerim çok beğendiler .tarifler alındı .deneyin pişman olmayacaksınız
sağlıkla ve afiyetle kalın




10 Nisan 2014 Perşembe

DR OETKER TATLI SOS İLE VANİLYALI ÇİKOLATALI KEK




                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                   merhabalarr bu gün pufidik kabarmış kekime geldim çayları hazır edin
konya-blogger-bulusmasworkshop-etkinligi. mizde droetker. güzel ürünlerinden göndermişti
vanilin harika missgibi bi aroma veriyor
sosta inanılmaz pratik 
kek malzemelerim limonlu-ikoltali-snger-kek.  ile aynı sadece limon eklemedim onun yerinegercek-vanilya-parcali-s-vanilin.  hamurun yarısınada kako ekledim
üzerine pişirilmeden hazırlanan tatlı sos 
işte pratik ve lezzetli pufidik kekimiz hazır




afiyetle kalın







3 Nisan 2014 Perşembe

KREMA DOLGULU ÇİKOLATALI MİLFÖY RULOSU

uzzunnn zamandır yazmıyorum nedendir bilmem.çocuklar ev işleri yemek derken zamanım kalmıyor .gün içinde sürekli tabletten blogları faceyı geziyorum ama pc yi açıp arşive biriktirdiğim bir dünya tarifi nedense yazamıyorum.inşlh artık tariflerimi arşivde daha fazla bekletmeden yayına verebilirim.malesef eski pc çökünce koskocamannn arşivim elden gitti.aynı şey yeni arşive olmaz umarım.şimdi çok pratik ama pek güzel tatlımıza geçelim
aşağıda örnek olması amacıyla googleden bir foto buldum
ben kaşık çatal sarmak yerine daha temiz bulaşığı çıkmayan bi yöntem buldum
evde tahta şişlerim vardı
üç şişi üst üste koyup şeritler halinde kestiğim milföyleri sardım

ve fırına 
kızaran milföyleri dikkatlice çıkarıp soğutuyoruz.
soğuyan milföylerin içine krema pompası yardımıyla krema doldurup benmaride erittiğimiz çikolataya buluyoruz
bu arada bir not: ya arkadaşlar erimiş çikolataya bulanarak yapılan kurabiye tatlı vs buradan tarifi alıp sonrada pişirilmiş çikolata sosa buluyorsunuz.bi gün öncede hazırladıysanız tamam sos kabuklaşıp kuruyor görüntü çatlıyor derken ne oldu aman benim kurabiyemin görüntüsü olmadı .sosla yapılan kurabiye bikaç saatte tüketilmeli zaman geçtikçe görüntü ve tat bozulur.aynı şey bu tarif içinde geçerli .tam görüntü ve tat için çikolataya bulanmalı
krema alman-pastasi.ndaki kremayla aynı tarif


Yağlı Pastacı kreması


2 adet yumurta sarısı
1,5 su bardağı süt
2 yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı nişasta
4 yemek kaşığı toz şeker
1-2 yemek kaşığı tereyağı
krema malzemesi yağ harici hepsi çırpılır pişirilir piştikten sonra içine yağ ilave edilip çırpılır



afiyetle ve sağlıcakla kalın sevgili izleyenlerim

Çıtır kaseler